-
1 hafif\ sis
ды́мка (ж) -
2 sis
смог (м)* * *1) тума́нdenizde sis var — на мо́ре тума́н
hafif sis — лёгкий тума́н
kesif sis — густо́й тума́н
2) дымsis püskürtmek — производи́ть дымопу́ск, задымля́ть
••ateş olmayan yerden sis çıkmaz — посл. нет ды́ма без огня́
yaş odun sis verir — погов. сыры́е дрова́ дымя́т
См. также в других словарях:
pus — 1. is., mat., Fr. pouce İnç 2. is. 1) Görüş uzaklığını çok azaltmayan bir tür hafif sis Ortalığa ilk pus düşer düşmez dönüş saatini sezmiş gibi köy yönüne geçti ve bekledi. A. Sayar 2) Bazı meyvelerin üzerinde oluşan, zamk veya sakıza benzeyen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
pusmak — nsz, ar 1) Sinmek 2) Bir şeyi kendine siper edip saklanmak 3) Ortalığı hafif sis kaplamak, pusarmak Yüce dağlar ne kararıp pusarsın. Karacaoğlan Birleşik Sözler suspus … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaldızlamak — i 1) Bir eşyayı yaldızla kaplamak, yaldız sürerek süslemek 2) mec. Parlatmak Hafif şeffaf bir sis fundalıkları dolanıyor, güneşin damlaları yaprakları yaldızlıyordu. Ö. Seyfettin 3) mec. Gösterişli süslerle değersizliğini veya kötülüğünü gizlemek … Çağatay Osmanlı Sözlük